Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını ile birlikte iş hayatında köklü değişiklikler yaşandı. Meydana gelen bu köklü değişiklikler ile şirketler gerek kriz anlarında gerekse teknoloji ve yaşam şeklinin gelecekle birlikte önlenemez evrimine şahit olacağımız normal zamanlarda; en az kayıpla süreci idare edebilecek işyeri ortamı ve çalışma şekillerini daha detaylı değerlendirme fırsatı buldular.
Uzun yıllar öncesinden süregelen deneyimler, salgın sürecinde yaşananlar, büyük ve tecrübeli şirketlerin yaptığı değerlendirmeler sonucunda gelecekte çalışma deneyimi kriterinin işyeri deneyiminden daha güçlü olduğu bir sürece girileceği ile ilgili öngörüler güçlendi.
Gelişen Teknoloji ile Başarının Kaynağı Artık Çalışan Deneyimi
2000’li yılların başında hız kazanan ve 2010 itibariyle ivmelenen teknoloji, yaşamın her alanında hızla yerini aldı. Bütün dünyayı avucunuzun içine koyan akıllı telefonlar, bir tuşla bütün finansal işlemlerinizi yapabileceğiniz uygulamalar, telefonunuzla bir düğmeye bastığınızda lattenizi hazırlayan teknoloji elbette iş hayatında da yerini alacaktır. Öyle ki fabrikalardaki otomasyon sistemle çalışan makineler üretimde kaliteyi ve verimi arttırırken hata payını en aza indiriyor. Bunun yanında IT yani Information Technology departmanları son teknoloji ile tasarlanmış bilgisayar programları ile bütün bilgi işlem işlerini profesyonelce yapabiliyor.
Teknolojinin çalışma hayatının hemen hemen her departmanına girmesi ile artık her şirket standart bir teknolojik altyapıya sahip olma olanağı kazanır. Öyle ise farkı yaratacak olan artık çalışan deneyimidir. Başarılı bir işletme için esas kaynak teknolojik gelişmelere ayak uyduran, sorumluluk alanının gerektirdiği bütün bilgisayar sistemlerine hâkim olan, işini en iyi şekilde yapacak olan kalifiye elemanlardır.
Çalışma Deneyimi ile Ofisler Dört Duvarın Ötesine Geçiyor.
Gelişen teknoloji ile birlikte işyeri değil çalışma deneyiminin ön plana çıkması, işverenler ve çalışanları ortak bir sorunla karşı karşıya bırakıyor. Şirketler bulunduğu adrese yakın lokasyonlarda deneyimli eleman bulabilmek hususunda kaygılanırken deneyimli çalışanlar ise ikamet adreslerine yakın, ulaşımı kolay lokasyonlarda performanslarını ortaya koyabilecekleri iş fırsatları peşindeler. Bu soruna en iyi çözüm ise gelişen teknolojinin olanak tanıdığı uzaktan çalışma şeklidir.
Esnek çalışma şekillerinden biri olan home ofis çalışma olanağı olan iş imkanları deneyimli çalışanlarla şirketleri buluşturuyor ve ofisler dört duvarın ötesinde, sadece bilgisayarınız oluyor. Bu şekilde home ofis ya da haftanın sadece belli günleri uzaktan çalışanlar, evde çalışmanın olumsuz etkilerinden kurtulma ve motivasyonu arttırma ihtiyacı duyduklarında evlerine yakın lokasyonlarda çok düşük maliyete kiralayacakları hazır ofis ile soruna profesyonel bir çözüm getirebilirler. Böylece profesyonel çalışma hayatını tek bir alana bağlı kalmadan esnek bir şekilde devam ettirebilirler.
Y ve Z Kuşaklarının İşgücüne Katılması Kurum Kültürünü Etkiledi
Geçmişten günümüze gelen her kuşak kendinden öncekileri çağın gerisinde görür ve değişen dünyanın getirdikleri içerisinde tüm yenilikleri benimseyerek büyürler. Y kuşağının (1980- 1996 yılları arasında doğanlar) iş hayatında artık daha etkin hale gelmesi ve ardından Z kuşağının (1997- 2012 yılları arasında doğanlar) onları takip etmesi ile birlikte yenilik ve değişim kaçınılmaz bir hal alır. Kuşaklar arası farklılık, değişen beklentiler insan kaynaklarına bu beklentileri karşılamaya yönelik yeni yaklaşımlar geliştirmeleri konusunda itici bir güç olmuş ve kurum kültürünü değiştirmeye başlamıştır.
- X Kuşağı: Yaşamak için çalışmak anlayışı ile birlikte risk almaktan kaçınma eğilimi gösterirler. Duyarlı, sadık ve idealist olurlar. Kendilerine verilen tüm sorumlulukları yerine getirmek için canla başla çalışabilirler.
- Y kuşağı: Özgürlüğüne düşkün, teknoloji tutkunu ve yaratıcı bir kuşaktır. X kuşağının yaşamak için çalışmak yaklaşımı yerine sahip olduğu ekonomik imkanlarla hayatın tadını çıkarmak isterler. Televizyon kanalları, çevrimiçi iletişim ve internet oyunları onlar için önemlidir. İş hayatında aktif olarak rol almak ve kendilerini yaptıkları işle ifade etmek isterler. Sorumluluk almak ve saygınlık onlar için önemlidir.
- Z Kuşağı: Dijital kuşak ya da sessiz kuşak olarak bilinirler. Sessiz kuşak denmesinin sebebi tepkilerini fiziksel olarak değil iletişim araçları ile göstermeleridir. Teknoloji ile doğan bu kuşak aynı zamanda motor becerileri en güçlü kuşaktır. Yaratıcıdırlar, daima işlerini kolay ve eğlenceli bir şekilde yapmanın yollarını ararlar. Özgür, dinamik ve oldukça aktif olan bu kuşağı kapalı alanlarda tutmak oldukça zordur.
Bu kadar farklı kuşakları uyum içerisinde çalıştırmak, motivasyonu artırmak ve uzun süreli iş istihdamı sağlamak adına çalışma hayatına yeni yaklaşımlar kazandırmak gerekir. İnsan kaynakları aracılığı ile şirketler esnek çalışma modellerine yer vermeli, ekip çalışmasını, eğlenceyi, mesleki ve kişisel gelişim eğitimlerini iş hayatına entegre etmelidirler. Kendilerine ekibin bir parçası oldukları hissettirilmelidir. Fiziksel işyeri odaklı değil çalışan odaklı olunmalı ve çalışma deneyimi ön plana çıkarılmalıdır.
Çalışan ve Çalışma Deneyimi Odaklı Dönemin İhtiyacı: Hazır Ofisler ve Sanal Ofisler
İşletmelerin başarı ve kâr oranları çağa ayak uydurmaları ve çalışan memnuniyeti ile doğru orantılıdır. Birbirinden farklı kuşakların iş ihtiyaçlarını karşılamak ve memnuniyetini artırmak için öngörülen yenilikler arasında öncelik, esnek çalışma şeklinin iş hayatına entegre edilmesi olacaktır. Bu da haftanın belli günleri home ofis çalışmayı hatta bazı pozisyonlarda tam zamanlı home ofis çalışmayı gerektirebilir. Yeni kuşakların özgür ruhlu ve yaratıcı karakterlerinin belli bir işyerine bağlı kalmayıp esnek çalışma ile kendi şirketlerini kurmak istemeleri ise hiç kuşkusuz beklenen bir süreç olacaktır. Home ofis çalışanlar ve girişimciler bu süreçte motivasyonlarını artıracak çalışma alanlarına ihtiyaç duyarlar ve bu ihtiyaçlarını karşılayacak en iyi yol sanal ofis ve hazır ofis seçeneklerini değerlendirmek olabilir.
Çalışmak için fiziki bir alana ihtiyaç duymayan genç girişimciler ve freelance çalışanlar, sanal ofis ile sahip oldukları prestijli semtlerde iş adresleri, operasyonel destek, posta ve kargo yönetimi, çalışma masası ve toplantı odası gibi olanaklarla tüm ihtiyaçlarını karşılayabilirler.
Esnek çalışma zamanlarında çalışmak için kendine ait bir alana ihtiyaç duyan çalışanlar evine yakın lokasyonlarda kiralayabilecekleri hazır ofisler ile çok daha verimli çalışabilirler. Üstelik saatlik, günlük, haftalık ya da aylık kiralama seçenekleri ile sadece ihtiyaçları kadar kullanırlar.
Sanal ofisler ve hazır ofisler ile sahip olabileceğiniz bütün bu hizmetleri eOfis deneyimi ve profesyonelliği ile çok düşük maliyete satın alabilir, sermayenizi ve enerjinizi ofis ihtiyaçlarına değil işinize aktararak projelerinizi hayata geçirebilirsiniz.