Z kuşağı daha esnek çalışma şartlarını ve özgürlüğü savunan bir nesil olarak iş gücüne katıldı. Seyahat etmek ve her yerden çalışmak bu neslin önem verdiği özgürlükler arasında yer alıyor. Genç kuşakların büyük bir bölümü tek bir ofiste sabahtan akşama rutin bir çalışma hayatı geçirmek yerine esnek çalışma saatlerinde üretkenliğini kullanmayı hedefliyor.
Dijitalleşmenin gelişmesi ise birlikte dünya küresel bir köy haline gelmeye başladı. Z kuşağı başta olmak üzere genç nesil teknolojiyi kullanarak istenilen zamanda istenilen konumdaki işini halletme özgürlüğünü talep ediyor. Bağımsızlığına düşkün olan bu kuşağın, eğitim düzeylerinin yüksek olması ve dijital çağın gerekliliklerine sahip olması ise iş dünyasını yakından ilgilendiriyor.
Yeni kuşakların talebi “digital nomads” yani Türkçe karşılığı “dijital göçebeler” olmak. Hayatı deneyimleyerek, gezerek ve aynı zamanda çalışarak yaşamak olarak tabir edilen dijital göçebelerin yaşam tarzı, yeni neslin uygun bulduğu özellikleri barındırıyor. Peki, digital nomads ne yapar?
Dijital Göçebeler(Digital Nomads)
Dijital göçebeler internet, akıllı telefon, bilgisayar, tablet ve bulut tabanlı uygulamalar aracılığıyla belirli bir lokasyon zorunluluğu olmaksızın çalışmayı tercih eden, genellikle seyahat ederken çalışan kişilere verilen genel isimdir diyebiliriz. Deneyim odaklı yaşam adını verdikleri felsefeyi yaşamlarının merkezine alan bu kişiler genellikle her yerden çalışmak isteyenler için uygundur. Digital nomads, seyahat ettikleri şehirlerde coworking alanlarında yani ortak ofislerde çalışmayı tercih ediyorlar.
Hayatı online olarak çalışan ve deneyim odaklı şekilde yaşayan dijital göçebeler, yükselen ve kaliteli bir sınıf olarak tanımlanıyor. Dijitalleşmenin gelişmesiyle birlikte işgücünün önemli bir kısmının bu alana doğru geçmesi bekleniyor. Özgürlükçü yoldan gidenler olarak görülen dijital göçebeler, genellikle evden çalışmak yerine seyahat ederken çalışmayı tercih ediyor ve özellikle fotoğraf, yazarlık, yazılım, dijital pazarlama ve grafik tasarım alanlarında kendisini gösteriyor.
Budapeşte: Avrupa’nın Yükselen Yıldızı
Avrupa’nın önemli noktalarından biri olan Budapeşte, dijital göçebelerin sıklıkla tercih ettiği şehirlerden birisi. Kültürel dokusu, tarihi yapıları ve yerel tatları ile öne çıkan Budapeşte, Avrupa’nın en heyecan verici şehirlerinden birisi olarak gösteriliyor. 2. Dünya Savaşı’ndan birçok iz taşıyan tarihi Budapeşte şehri, farklı kültürler deneyimlemek isteyen, düşük maliyetli yeni gurme tatlara şans vermek isteyen dijital göçebeler için gidilmesi gereken bir şehir.
Barselona: Turist Kenti
Gaudi gibi büyük sanatçıların şehri olan Barselona, Katalonya’nın da başkenti konumunda yer alıyor. Uzaktan çalışmak ve seyahat etmek isteyen herkesin listesinde yer alan Barselona, dünyanın en güzel şehirleri listesinde yer alıyor. Farklı kültürlerin bir araya geldiği, festivallerin şehri Barselona sanat eserleri, denizi ve gurme tatları ile dijital göçebelerin ilgisini çeken bir şehir.
Prag: Orta Çağ Şehri
Çekya’nın başkenti olan Prag, kültürel ve ekonomik mirasları ile turistleri büyülemeyi başaran bir şehir. Evden çalışmak yerine uzaktan çalışmak ve seyahat etmek isteyen dijital göçebelerin kesinlikle görmesi gereken şehirlerden olan Prag, gotik mimarisi ve Orta Çağ esintili atmosferi ile Avrupa’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden birisi. Her köşesi bir fotoğraf karesini andıran Prag, “Altın Şehir” olarak da sıklıkla anılıyor.
Chiang Mai: Digital Nomads Şehri
Evden çalışmak ve uzaktan çalışmak kavramlarını tamamen kapsayan bir şehir arıyorsanız Chiang Mai, aradığınız şehir diyebiliriz. Tayland’ın en büyük şehri olan Chiang Mai doğası, tapınakları ve şehirde bulunan coworking ofis ortamları ile dijital göçebeler arasında efsane olmuş şehirlerden birisi. Ucuz yaşam maliyetleri ve eğlenceli şehir hayatı Chiang Mai şehrini öne çıkaran unsurlardan.
İstanbul: Tarihin Şehri
Avrupa ile Asya’nın kesişimi olan İstanbul, uzaktan çalışmak isteyen dijital göçebelerin en azından bir kez geldiği şehirler arasında yer alıyor. Her mevsim inanılmaz manzaraları, sayısız restoran ve kafeleri ile öne çıkan İstanbul, eOfis paylaşımlı ofis imkanları ile dijital göçebeler için biçilmiş kaftan diyebiliriz.